Hint Mitolojisinde Garuda

• Hint mitolojisinde Garuda, yarı insan yarı kartal olan mitolojik bir yaratıktır.
• Tanrı Vishnu'nun binek hayvanı olarak görülür.
• Başı,kanatları,pençeleri ve gagası ile bir kartal görünümündedir.Vücudu ,elleri ve ayakları ise insan gibidir.
• Beyaz yüzlü, kırmızı kanatlı, altın kadar parlak vücutlu, kartal gagalı ve başında bir taç ile resmedilir.
• Vücudunda birçok yılan taşır.Genellikle sol bileğinde Adissha yılanı, sağ bileğinde ise yılan Gulika vardır.Yılan Karkotaka'yı kolyesi olarak boynuna dolar.Yılan Shankachud ise kafasını bir taç gibi süsler.
• Garuda, doğum ve cenneti temsil eder ayrıca, güneş ve ateş ile ilişkilidir.
• Kuşların kralı, yılanların baş düşmanıdır.
• Yılanların düşmanı olan Garuda'nın resmini, yılan saldırılarına ve zehirlerine karşı korunmak için bir tılsım ya da yantra olarak kullanmak oldukça popülerdir.
• Gövdesinin güneşi kapatacak kadar büyük ve pençelerinin de bir fili kaldıracak kadar güçlü olduğu düşünülür.
• Ermiş Kashyapa ve Vinita'nın oğludur.
• Karısı Unnati veya Vinayaka'dır, oğlu da bir başka efsanevi kuş olan Sampati'dir.
• Garuda'nın Hinduizmdeki önemi ve güçlü konumunun sebebi, iki eski Hindu metni Garudopanishad ve Garuda Purana'nın ona adanmış olması olabilir.
• Vedalar'da da Garuda'dan bahsedilir ve ona 'syena' olarak atıfta bulunulur.
• Bu güçlü kartalın somayı (kutsal bitki özü) cennetten getiren kişi olduğu söylenir.
• Garuda'nın gökyüzünde uçarken kanatlarıyla Vedaları zikrettiğine inanılır.
• Garuda, Buddhizmde de oldukça büyük bir öneme sahiptir.
• Buddhizm'de, Dharma (adalet) 'nın koruyucusu olarak görülür.
• Garuda'nın figürü; Hindistan , Myanmar , Tayland , Kamboçya ve Endonezya'da devlet amblemi olarak kullanılır.Bayraklarda , kraliyet armalarında, otellerde kullanılır ve hatta Endonezya'nın ulusal amblemidir ve ulusal Hava Yolu Şirketinin de resmi sembolü olarak kullanılmıştır.

Endonezya'nın ulusal sembolü

Tayland'ın ulusal sembolü

Moğolista'nın ulusal sembolü

• Hindistan'da da askeri alanda bir sembol olarak kullanılmaktadır.
• Garuda'nın birçok lakabı vardır; Kahgesvara (kuşların kralı) , Suparna (güzel tüyleri olan) , Suvarnakaya ( altın gövdeli) , Nagantaka (yılanları öldüren) , Taraşvin (hızlı) , Amritaharana (amritayı çalan) , Vacracit (şimşeği yenen) vb.
• Garuda'nın doğumunun hikayesi büyük Hint Destanı Mahabharata'da anlatılır.

Efsaneye göre;
   Garuda'nın babası ermiş Kashyapa, Prajapati Daksha'nın iki kızı olan Vinita ve Kadru ile evliydi. Kız kardeş olmalarına rağmen sürekli birbirleriyle kavga ederlerdi. Kashyapa bir gün karılarına isteklerini sordu ve onu mutlaka gerçekleştireceğine dair vaatte bulundu. Kadru, oğulları olarak binlerce yılan diledi. Vinita ise buna karşılık bin erkekten daha güçlü iki oğul istedi.
   Bir süre sonra Kadru'nun yumurtalarından binlerce yılan ortaya çıktı. Fakat Vinita'nın iki yumurtasında da hiçbir değişiklik yoktu. Endişeli ve sabırsız olan Vinita, yumurtalardan birini kırdı. Yarı insan formunda , daha oluşumu tamamlanmadan ortaya çıkan Aruna, annesini bu eyleminden dolayı lanetledi ve kız kardeşinin kölesi olacağını söyledi. İkinci yumurtayı açmaması ve beklemesi için onu uyardı. Aruna daha sonra Surya (Güneş Tanrısı) 'nın arabacısı olarak gökyüzüne çıktı.
   Bir gün Kadru ve Vinita güçlü bir bahse girdi. Bu, Okyanusun Çalkalanması sırasında ortaya çıkan , yedi başlı uçan at, Uchaishvaras'ın kuyruğunun rengi ile ilgiliydi. Kadru kuyruğunun siyah olduğunu, Vinita ise beyaz olduğunu iddia ediyordu. Kadru, iddiayı kaybedenin diğerinin kölesi olmasını teklif etti. Aslında Kadru da bu atın kuyruğunun beyaz olduğunu  biliyordu fakat bir komplo kurmuştu. Oğullarının arasından siyah renkte olan yılanları topladı ve onlara atın kuyruğuna dolanmalarını ve rengini tamamen siyah gibi göstermelerini istedi. Böylece aslında beyaz olan kuyruk gece kadar siyah görünüyordu. Aruna'nın laneti gerçekleşti ve iddiayı kaybeden Vinita kardeşinin kölesi oldu.
   Uzun bir süre bekledikten sonra Garuda, ikinci yumurtadan, tamamen gelişmiş , parlak ve güçlü olarak ortaya çıktı.Güçlü bir ateş gibi, muazzam derece bir ışık saçan Garuda, Tanrıları bile kör edebilecek bir parlaklığa sahipti.Garuda'nın gücü karşısında korkan Tanrılar, ona daha ilk doğduğunda merhameti için yalvardılar. Garuda, onların bu isteği karşısında gücünü bin kat azalttı ve heybetli boyutunu ufalttı.
  Garuda doğduktan sonra annesiyle birlikte yılanlara hizmet etmeye başladı.Fakat bunu neden yapmak zorunda olduğunu bilmiyordu ve bir gün annesine sebebini sordu. Böylelikle Vinita ile Kadru arasında geçen iddia meselesini öğrendi. Bunun üzerine yılanlara, annesini özgür bırakmaları için ne istediklerini sordu. Yılanlar Garuda'ya sadece amrita (ölümsüzlük içkisi) 'yı getirmesi karşılığıda Vinita'yı serbest bırakabileceklerini söyledi.Garuda bunun çok zor bir görev olduğunu biliyordu. Çünkü iksir, İndra'nın koruması altındaydı. Tüm gökyüzünü saran devasa bir ateş çemberinin içinde , keskin dönen bıçaklarla çevrili bir sistemle korunuyordu ve iksirin yanında iki zehirli yılan nöbet tutuyordu. Garuda'nın iksire ulaşabilmesi için bu üç engeli aşması gerekiyordu.
   Garuda amrita'yı çalmak için yola çıktı.Fakat niyetini öğrenen Tanrılar çoktan ona karşı savaş açmışlardı.Garuda cesurca savaşarak bütün orduları yendi.Ve ilk engel, ateş çemberine

ulaştı. Birkaç nehir dolusu su yutup, ateşe püskürttü ve tek seferde ateşi söndürmeyi başardı. Daha sonra kendini küçücük bir hale getirerek dönen bıçakların arasından kolayca geçti. İki dev yılanla karşılaştığında ise kanatlarını çırparak büyük bir toz bulutu oluşturdu ve yılanları kör ederek onları öldürdü. Nihayet tüm engelleri aşarak amritaya ulaştı, iksiri gagasına alarak havaya fırladı ve yılanların ülkesi Patala'ya doğru yola çıktı.
   
   Fakat yolda Tanrı Vishnu karşısına çıktı.Gerçi niyeti savaşmak değildi.Vishnu, Garuda'nın gücünden etkilenmişti ve ona amrita'dan içmesine gerek bile olmadan ölümsüzlük sözü verdi. Bunun karşılığında Garuda da onun her zaman hizmetinde olacağına dair söz verdi.Daha ileride Garuda, İndra ile karşılaştı. İndra, ona kutsal silahı vacra (şimşek) ile saldırdı ama Garuda'ya hiçbir şey olmadı. Aksine İndra'nın güçlü silahı vacra paramparça olmuştu. Garuda karşısında yenilgiye uğrayan İndra, ateşkes yapmaya karar verdi. Buna karşılık Garuda, annesini kurtarmak için iksiri yılanların kentine götürmek zorunda olduğunu, fakat amrita'yı geri alması için ona fırsat yaratacağına dair söz verdi. İndra da yılanları ona yiyecek olarak vereceğini vaat etti.
   Bu anlaşmadan sonra Garuda nihayet yılanların yanına vardı. İksiri çimlerin üzerine koydu ve yılanlardan annesini serbest bırakmalarını istedi.Yılanlar Vinita'yı serbest bıraktılar ve tam amrita'dan içmek üzereyken Garuda, iksiri içmeden bazı dini ritüelleri gerçekleştirmeleri gerektiğini söyledi. Yılanlar söz konusu ayinleri gerçekleştirmek için acele ederken, İndra çimlerin üzerindeki amrita'yı çoktan alıp gitmişti. Yılanlar döndüklerinde iksir ortada yoktu, çaresizlikle çimlerin üzerine dökülen damlaları yalamaya çalıştılar. Fakat iksir o kadar güçlüydü ki yılanların dili ikiye ayrıldı. Böylece yılanların dillerinin neden çatallı olduğu ve bir ölümsüzlük işareti olarak deri değiştirmelerinin nedeni de anlaşılmış oldu.